7 Kasım 2008 Cuma

Ezim ezim eziliyor yüreğim
Çok yalvardım kabul olmaz dileğim
Ben ağlarım, doktor ağlar, dert ağlar
Haram olsun yeri gördüğüm çağlar
Laleler, sümbüller ah ne güzel bağlar
Telgırafın direkleri dört olur
Sen ağlama yüreğime dert olur
Ben ağlarım, doktor ağlar, dert ağlar
Haram olsun yeri gördüğüm çağlar
Laleler, sümbüller ah ne güzel bağlar
Bir tel vurdum Diyarbakır valiye
Haber gelir çarşamba’ya sali’ye
Ben ağlarım, doktor ağlar, dert ağlar
Haram olsun yeri gördüğüm çağlar
Laleler, sümbüller ah ne güzel bağlar
GÖÇ GÖÇ OLDU
Göç göç oldu göçler yola dizildi
Uyku bastı ela gözler süzüldü
O zaman da elim yarde üzüldü
Dağlar nerden aşar yaylanın yolu
Doldur doldur nargilemi tezele
Karardı gül benzim döndüm gazele
Tut kolumdan salla beni mezara
At üstüme avuç avuç toprağı
Havaidir deli gönül havai
Gün doğmadan şavku tutmuş ovayı
Türkmen kızı katarlamış mayayı
Göçer gider yaylasına bir gönül
Dilerimki yayla karın kalkmasın
Üzerinden soğuk sular akmasın
Lale sümbül mor menekşe kokmasın
Eli göçüp viran olan yaylalar
KIRILA KOLLARIN
Bacadan aşıyor ayvanın dalı
Yüzüme dokundu yazmanın alı
Güzel ne etsin ki bu kadar malı
İşte görünüyor dünyanın hali
Yürü güzel yürü töremiyesin
Kör ola gözlerin göremiyesin
Benden başkasına meyl verirsen
Kırıla kolların saramıyasın
Benim yarim incelerden pek ince
Yadlara sardırmam ben ölmeyince
Azrail gelmiş ki canım almaya
Ben vermem canımı yar gelmeyince

Hiç yorum yok: