19 Mayıs 2007 Cumartesi

»»-(¯`•.•´¯)-> Sevdaya dair.. <¯`•.•´¯)-««





























Mavi, maviydi gökyüzü
Bulutlar beyaz, beyazdı
Boşluğu ve üzüntüsü
İçinde ne garip yazdı

Garip, güzel, sonra mahzun
Iıkla yağmur beraber,
Bir türkü ki gamlı, uzun,
Ve sen gülünce açan güller.

Beyaz, beyazdı bulutlar,
Gölgeler buğulu, derin;
Ah o hiç dinmeyen rüzgar
Ve uykusu çiçeklerin.

Mor aydınlıkta bir çınar
Veya kestane dibinde;
Mahmur süzülen bakışlar
İkindi saatlerinde.

Birden gülümseyen yüzün
Sabahların aynasında
Ve beni çıldırtan hüzün
İki bakış arasında.

Kim bilir imdi nerdesin?
Senindir yine akşamlar;
Merdivende ayak sesin
Rıhtım taşında gölgen var.



Ahmet Hamdi Tanpınar








ANLARSIN


Bir gece bize gel
Merdivenler gıcırdamasın,
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın.

Sabahlara kadar oturup konuşalım
Kimse duymasın.
Mavi bir gökyüzümüz olsun,kanatlarımız
Dokunarak uçalım..

İnsanlardan buz gibi soğudum,
İşte yalnız sen vardın
Öyle halsizim ki hiç sorma
Anlarsın.

Cahit KÜLEBİ









YALNIZLIK KORKUSU

YALNIZLIĞI YAŞAYACAKSIN BİR GECE YARISI
GÖZLERİNDEN
DAMLA DAMLA YAŞLAR AKACAK
YÜREĞİNDE
DİNMEK BİLMEYEN FIRTINALAR KOPACAK
BİR SEVDA ARAYACAKSIN
FAKAT BULAMAYACAKSIN
GECELERİN HİÇ BİTMEYECEK
GÜNEŞ DOĞMAYACAK YÜZÜNE
YILDIZLARIN PARLAMAYACAK
YALNIZLIĞI YAŞAYACAKSIN
KARANLIK GECELERDE
YALNIZLIK
TÜM BEDENİNİ SARACAK İYİDEN İYİYE
BİR GECE YARISI ODANA KAPANACAKSIN
DUVARLARLA KONUŞMAYA BAŞLAYACAKSIN
DERDİNİ ANLATACAKSIN
FAKAT BİR CEVAP ALAMAYACAKSIN
SONRA EFKARINDAN BİR CİGARA YAKACAKSIN
CİGARANDAN ÇIKAN DUMAN SOLUĞUNA KARIŞACAK
BEDENİNİ SARAN BİR SICAKLIK ARAYACAKSIN
FAKAT BULAMAYACAKSIN
YALNIZLIK İÇERSİNDE YATAĞINA UZANACAKSIN
YORGANINI BAŞINA KADAR ÇEKECEKSİN
VE SABAH UYANDIĞINDA
GÖZLERİNDE ISLAKLIK HİSSEDECEKSİN
SONRADA KALKIP AYNANIN KARŞISINA GEÇECEKSİN
GÖZLERİNİN
BİR KAN ÇANAĞINI ANDIRIRCASINA
KIPKIRMIZI OLDUĞUNU GÖRECEKSİN
ü.Çaglar



IHLAMURLAR ÇİÇEK AÇTIĞI ZAMAN
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir ümit türküsü
Kar yağmış dağlara , bozulmamış örtüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerlerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum ,geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Beklesen de olur , beklemesen de
Ben bir gökkuruşum sırmalı kesende
Gecesi çok süren karlar buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırırsa seni bana
Geleceğim diyorum,takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarımı aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtmem, ne olur takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri saracağım ben
Yeter ki bir çağır çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalarda geleceğim sana
On iki ayın birisinde,kesin takvim sorma bana
ıhlamurlar çiçek açtığı zaman
Bak işte notalar karıştı ,ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmur arsız
Ey benim yeni alfabemdeki kadim elif
Ne güzellik ,ne tad var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum biraz mühlet tanı bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ihlamur çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sadığım ,sadığım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Bahattin Karakoç

***

Ne zaman yüreğimde bir deli tay gemi azıya alsa...Ne zaman yağmur yürekli bulutlarla yarışsa gözlerim..Ve ne zaman ürkek bir ceylan geçse düşlerimden.. Sen geliyorsun aklıma... Duru, berrak, engin, derin gözlerinle sen... Gelip oturuveriyorsun yüreğimin orta yerine."Ne zaman aklıma gelsenKırk ikindi yağmurları misaliUzunca bir sağanak Boşalıyor gözlerimdenSana giden yollardaBaşlıyor bir tipiBaşlıyor bir boran"O ünlü türküye inat, yolun sonu görünmüyor, dağlar geçit vermiyor. Lakin; gönül de ferman dinlemiyor. Bir al kızı oluyorsun düşlerimde. Hani ninelerimizin soğuk ve karlı kış günlerinde anlattığı, ağzımızdan buharlar çıkarak, soğuktan kızarmış burunlarımızla dinlediğimiz o masal kızı.. Hani yakaladığında senin olan ve her isteğini yerine getiren güzel peri kızı. Seni yakalamak için büyük çaba sarf ediyorum. Ama beyaz bir köpük gibi kayıveriyorsun avuçlarımdan. Ellerim boş kalıyor, gözlerim boş bakıyor, yüreğim boş...Bir bebek oluyorsun sonra. Henüz emekleyen ve eşyalara çarpa çarpa yürümeye çalışan şirin ve afacan bir bebek. Ve yürüyorsun beynimde, bedenimde, yüreğimde.. tüm hücrelerimde yankılanıyor ayak seslerin.Sonra deniz oluyorsun. Yemyeşil/masmavi bir deniz. Nice fırtınalara gebe engin bir deniz. Ve ben gözlerinin hapsinde müebbet muhabbete mahkum bir forsa. Yüreğim yüreğine prangalı, gönlüm gönlüne kilitli bir forsa. Mahkum sevinir mi hiç? Ama ben seviniyorum. Çünkü senin mahkumunum. Ne güzel bir mahkumiyet bu.Ve sonra yağmur oluyorsun, rüzgar oluyorsun, bahar oluyorsun, aşk oluyorsun... Ama her şeyden önemlisi ben oluyorsun. Öyle bir ben ki; baştan aşağı sen... Fikrimin ince gülü, a yirmi dört ayarım, suna boylum, kalem kaşlım..Yalan değil seni sevdiğim. Seni özlediğim yalan değil. Sensiz gecelere, öksüz hecelere, isyankâr ağıtlara, yetim türkülere, odamın duvarlarına sor. Dolunaya, ufuklara, başa karlı dağlara sor. Kalemime, bağlamama sor..Bugün bunu bir kez daha anladım. Anladıkça ağladım, ağladıkça anladım.Ömrümde ilk kez böylesine deli seni sevdim..Ömrümde ilk kez böylesine deli seni özledim..Ömrümde ilk kez böylesine deli seni arzuladım..Ve şimdi ömrümde ilk kez bir sigara yakıp; dumanını ciğerlerime değil, ta iliklerime çekiyorum. Gün doğmuş, gün batmış kimin umurunda. Yokluğunda terk edilmiş bir kent gibiyim.. Tut sana uzanan ellerimden Sevda Çalısı... Sıla tükensin, hasret ölsün.Tut... Ki Ferhat Şirin aşk görsün...

Dünyada hiç kimse için ağlamaya değmez, değende ağlatmaz zaten, eğer bir gün ağlarsan başını dik tut ki göz yaşların ağladığın insan kadar alçalmasın..








































Hiç yorum yok: